19 Aralık 2011 Pazartesi

Evrimcilerin Görmezden Geldikleri Sorun:Hayali Ata-Torun İlişkisini Bozan Zaman Paradoksu


Kuşların ilkel atası olduğu iddiası ile ortaya çıkarılan hiçbir fosil, gerçekte böyle bir özelliğe sahip değildir...

Sözde "tüylü dinozor" olarak duyurulan fosillerle ilgili en büyük problem, evrimcilerin bu fosilleri ünlü Archæopteryx'ten çok daha genç olarak tarihlendirmeleridir. Yeryüzündeki bilinen en eski uçabilen kuş olan Archæopteryx, 150 milyon yıl yaşındadır ve günümüz kuşlarıyla aynı uçuş yeteneğine sahip olan uçucu bir kuştur. Dolayısıyla bu fosillerin, sözde "kuşların henüz uçamayan ilkel ataları" olarak gösterilmesi imkansızdır. Bu sözde "tüylü dinozor"ların ata konumunda olması gerekirken, torun konumunda olmaları evrimcilerin aşılamaz problemlerindendir.

Evrimcilerin Sözde Ata-Torun İlişkilerini Bozan Bir Fosil Daha: Liaoningornis

Çin'de Kasım 1996'da bulunan 121 milyon yaşındaki Liaoningornis adlı fosilin varlığı, Lianhai Hou, Larry Martin ve Alan Feduccia tarafından Science dergisinde yayınlanan bir makaleyle duyuruldu.1 Liaoningornis, günümüz kuşlarında bulunan uçuş kaslarının tutunduğu göğüs kemiğine, uzun uçuşları mümkün kılan uçuş kaslarına sahipti. Diğer yönleriyle de bu canlı, günümüz kuşlarından farksızdı. Tek farkı, ağzında dişlerinin olmasıydı. Bu durum, dişli kuşların, hiç de evrimcilerin iddia ettikleri gibi ilkel bir yapıya sahip olmadıklarını gösteriyordu.2 Nitekim Alan Feduccia, Discover dergisinde yayınlanan yorumunda, Liaoningornis'in, kuşların kökeninin dinozorlar olduğu iddiasını geçersiz kıldığını belirtmişti.3

Sinornithosaurus Millenii ve Beipiaosaurus Inexpectus

Çin'de bulunan Sinornithosaurus millenii ve Beipiaosaurus inexpertus adlı dinozor fosilleri, evrimci kaynaklarda yarı kuş-yarı dinozor olarak gösterilmektedir. Fosilleri yorumlayan evrimci paleontolog Chris Sloan, bu canlıların uçamadıklarını, ancak kanatlarını dengeli koşmak için kullandıklarını öne sürmektedir. Bu iddialara göre, söz konusu fosillerin henüz uçamayan "kuş ataları" olarak kabul edilmesi gerekir. Ancak 120 milyon yıl yaşındaki bu fosillerin, sözde ata olarak lanse edilmeleri çok büyük bir çelişkidir.


BPM 1 3-13

"Tüylü dinozor" iddialarıyla gündeme gelen fosillerden biri de BPM 1 3-13'tür. Fosili keşfeden Dr. Mark Norell ve bazı Çinli bilim adamları, Çin'de bulunan bu yeni örneğe Çin'deki Liaoning Bölgesi'nde bulunan Beipiao Paleontoloji Müzesi'nden (Beipiao Paleontological Museum) esinlenerek "BPM 1 3-13" adını verdiler.


Kasıtlı Olarak Kuş Özellikleri Atfedilen Dinozor Fosili: Microraptor

Çin'de Microraptor ismi verilen ve 120 milyon yıllık olduğu tespit edilen bir dinozor fosili bulundu. Söz konusu dinozorun boyutlarının küçük olması ve "dino-fuzz"4 denen, ancak kuş tüyleri ile ilgisi bulunmayan organik bir yapıya sahip olması, bu fosilin kuşların atası olarak yorumlanmasına sebep oldu.
Ancak, Associated Press tarafından duyurulan haberin orijinalinde de yer aldığı gibi, bu dinozorun uçtuğuna dair hiçbir bilgi ve delil bulunmamaktadır. Yine aynı haberde Kansas Üniversitesi paleontologlarından Larry Martin de bu dinozorun uçuşa elverişli olmadığını belirtmektedir.5

Resimlerle Tüylü Olarak Telkin Edilmeye Çalışılan Dinozor Fosili: Velociraptor

80 milyon yıllık Velociraptor, kuşların dinozorlardan evrimleştiği masalında sözde ara geçiş formu olarak sunulan fosillerden biridir. Ancak bu fosil de diğerleri gibi, evrimcilerin taraflı yorumlarından başka bir şey değildir. Bu fosilin çizimlerinde görülen tüyler tamamen evrimcilerin hayalini yansıtmaktadır; gerçekte ise bu canlının tüyleri olduğuna dair hiçbir delil bulunmamaktadır.

Evrimcilerden Bir Uçan Dinozor Masalı Daha: Shenzhouraptor Sinensis

Çin'in Yixian bölgesinde bulunan, 140 milyon yaşındaki, Shenzhouraptor Sinensis olarak isimlendirilen fosil, paleontolog Ji Qiang tarafından kamuoyuna dinozorlarla günümüz kuşları arasındaki bir geçiş fosili olarak duyuruldu. Evrimciler tarafından "Kayıp halka bulundu" sloganları ile hakkında haberler yapılan bu fosil, gerçekte evrimcilerin bugüne kadar kuşların kökeni hakkındaki iddiaları ve ellerindeki sözde delillerle ile çelişmektedir.

1. Ann Gibbons, "New Feathered Fossil Brings Dinosaurs and Birds Closer", Science, vol. 274, 1996, ss. 720-721.
2. "Old Bird", Discover, 21 Mart 1997.
3. "Old Bird", Discover, 21 Mart 1997.
4. Jeff Hecht, "Micro-raptor", New Scientist, 6 Aralık 2000.
5. Jeff Donn, The Associated Press, 7 Aralık 2000

Sonuç

Bilimsel kanıtların gösterdiği gibi, dinozorların kuşlara evrimleşmeleri birçok açıdan imkansızdır. Kuşların ilkel atası olduğu iddiası ile ortaya çıkarılan hiçbir fosil, gerçekte böyle bir özelliğe sahip değildir. Bilinen en eski kuş Archæopteryx'tir ve o da kusursuz uçuş sistemiyle fosil kayıtlarında aniden belirmektedir. Ondan önce yaşamış hiçbir "ilkel kuş" da yoktur. Son dönemlerde öne sürülen "dino-kuş" iddialarının bilimsel dayanaktan yoksun olduğunu da incelemiş bulunuyoruz. Alan Feduccia, kuşların kökeninin dinozorlar olduğunu savunan teorinin savunucularının çaresiz konumunu şöyle yorumlamaktadır:

Hiçbir alan, paleontologları kuşların dinozor kökenli olduğuna dair bu denli başarılı bir tuzağa düşüremezdi. Alan Feduccia, The Origin and Evolution of Birds, 1996, s. viii.

Feduccia 1999 basımı kitabında tüm bu "dino-kuş" iddiaları hakkındaki gerçeği ise şöyle özetler:

Sonuçta, çeşitli bölgelerden iyi korunmuş derilere sahip pek çok dinozor mumyası bilinmesine rağmen, şimdiye kadar hiçbir tüylü dinozor bulunmamıştır. Alan Feduccia, The Origin and Evolution of Birds, Yale University Press, 1999, s. 132

Eğer tüylü dinozorlar hakkındaki mevcut çıkarımlar doğru olsaydı bile, bunun evrim teorisine kazandırdığı bir şey olmazdı. Doğa tarihi boyunca, çok geniş bir biyolojik yelpaze içinde on milyonlarca farklı türün yaşadığı ve çoğunun soyunun tükendiği bilinen bir gerçektir. Günümüzdeki kanatlı memeli yarasa gibi, geçmişte de kanatlı sürüngenler (pterozorlar) yaşamıştır. Pek çok farklı deniz sürüngeni (örneğin ichthyosaurlar) yaşamış ve soyları tükenmiştir. Ancak tüm bu zengin canlı yelpazesinin çarpıcı yönü, farklı özellikteki canlıların veya anatomik yapıların aniden ve daha ilkel formları olmadan yeryüzüne çıkmalarıdır. Örneğin kuş tüyleri söz konusu olduğunda, bunların sahip oldukları tüm kompleks ve özgün yapıların, bir anda Archæopteryx'te belirdiklerini görürüz. İlkel kuş tüyleri ya da ilkel uçuş yoktur. İlkel kuş akciğeri ise, zaten akciğerin indirgenemez kompleks yapısı nedeniyle imkansızdır. Dolayısıyla fosil bulguları, canlıların evrimle değil, yaratılışla yeryüzüne çıktıkları gerçeğini desteklemeye devam etmektedir. Bu nedenledir ki, dino-kuş furyalarının bu gerçeği değiştirme ihtimali yoktur.

Kuşların ve diğer tüm canlıların gerçek kökeni "yaratılış"tır. Canlılar Allah'ın dilemesiyle bir anda ve kusursuz olarak yaratılmışlardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder