Darwinistler, küçük tahta parçalarına benzeyen tohumlardan belli bir süre sonra 4-5 metre uzunluğunda dev ağaçlar oluştuğunu düşünmezler...
1. Darwinistler, toprağın altında filizlenmekte olan tohumların yüzeye çıkış yolları kapatılsa da önlerine çıkan her engelin etrafından dolaşacak kadar uzun filizler çıkartarak ya da büyüdükleri yerde baskı yaratarak her halükarda gün ışığına ulaşmayı başardıklarını düşünmezler.
2. Darwinistler toprağın genel olarak çürütücü, parçalayıcı özelliğinin olduğunu ancak toprağın içindeki tohum ve milimetrenin yarısı inceliğindeki köklerin, toprakta hiçbir zarar görmediklerini aksine toprağı kullanarak sürekli gelişip büyüdüklerini, narin köklerin kendilerini nasıl olup da koruduklarını düşünmezler.
3. Şartlar uygun olmadığı için on yıllarca hatta yüzyıllarca uyku durumunda kalan ve sonra filizlenebilen tohumlar vardır. Darwinistler, yer değiştirme gibi bir alternatifleri olmayan bitkilerin zor koşullarda yaşamlarını sürdürebilmelerini sağlayan böyle bir mekanizmanın varlığını nereden bildiğini düşünmezler.
4. Darwinistler kuru sopaya benzeyen asma dallarından tatlı ve su dolu kesecikler halinde üzümlerin nasıl çıktığını, üzüm kabuklarını fındık kabuklarından farklı kılanın, bu iki meyvenin renklerini, tatlarını, kokularını, içindeki vitaminleri, birinin sulu birinin kuru yapılarda olmasını sağlayanın tohumların genlerindeki bilgiler olduğunu, her zaman fındık tohumlarından fındıkların, üzüm tohumlarından ise üzümlerin çıktığını düşünmezler.
5. Darwinistler, güllere renklerini veren, yapraklarındaki kıvrımları belirleyen, çiçeğinin, yapraklarının kadifemsi yumuşaklığını, dünyanın neresine giderseniz gidin aynı muhteşem gül kokusunu belirleyen bilgilerin nasıl gülün genlerine yerleştiğini, bunun bütün bitki türleri için geçerli olduğu gerçeğini düşünmezler.
6. Darwinistler, çoğu küçük tahta parçalarına benzeyen tohumlardan nasıl belli bir süre sonra 4-5 metre uzunluğunda ve yüzlerce kilo ağırlığında dev ağaçlar oluştuğunu düşünmezler.
7. Darwinistler, çamurlu bir suda kendiliğinden bir proteinin oluşmasının, bunun hemen arkasından diğerlerinin oluşmasının, daha sonra bunların bir araya gelip hücreyi oluşturup bir canlı organizma meydana getirmelerinin imkansız olduğunu düşünmezler.
2. Darwinistler toprağın genel olarak çürütücü, parçalayıcı özelliğinin olduğunu ancak toprağın içindeki tohum ve milimetrenin yarısı inceliğindeki köklerin, toprakta hiçbir zarar görmediklerini aksine toprağı kullanarak sürekli gelişip büyüdüklerini, narin köklerin kendilerini nasıl olup da koruduklarını düşünmezler.
3. Şartlar uygun olmadığı için on yıllarca hatta yüzyıllarca uyku durumunda kalan ve sonra filizlenebilen tohumlar vardır. Darwinistler, yer değiştirme gibi bir alternatifleri olmayan bitkilerin zor koşullarda yaşamlarını sürdürebilmelerini sağlayan böyle bir mekanizmanın varlığını nereden bildiğini düşünmezler.
4. Darwinistler kuru sopaya benzeyen asma dallarından tatlı ve su dolu kesecikler halinde üzümlerin nasıl çıktığını, üzüm kabuklarını fındık kabuklarından farklı kılanın, bu iki meyvenin renklerini, tatlarını, kokularını, içindeki vitaminleri, birinin sulu birinin kuru yapılarda olmasını sağlayanın tohumların genlerindeki bilgiler olduğunu, her zaman fındık tohumlarından fındıkların, üzüm tohumlarından ise üzümlerin çıktığını düşünmezler.
5. Darwinistler, güllere renklerini veren, yapraklarındaki kıvrımları belirleyen, çiçeğinin, yapraklarının kadifemsi yumuşaklığını, dünyanın neresine giderseniz gidin aynı muhteşem gül kokusunu belirleyen bilgilerin nasıl gülün genlerine yerleştiğini, bunun bütün bitki türleri için geçerli olduğu gerçeğini düşünmezler.
6. Darwinistler, çoğu küçük tahta parçalarına benzeyen tohumlardan nasıl belli bir süre sonra 4-5 metre uzunluğunda ve yüzlerce kilo ağırlığında dev ağaçlar oluştuğunu düşünmezler.
7. Darwinistler, çamurlu bir suda kendiliğinden bir proteinin oluşmasının, bunun hemen arkasından diğerlerinin oluşmasının, daha sonra bunların bir araya gelip hücreyi oluşturup bir canlı organizma meydana getirmelerinin imkansız olduğunu düşünmezler.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder