Tempo dergisinin evrim teorisine ayırmış olduğu 2009 Nisan sayısında yer alan haberlerden bir diğeri, Nil Karaibrahimgil ile yapılan röportaj ...
Tempo dergisinin evrim teorisine ayırmış olduğu 2009 Nisan sayısında yer alan haberlerden bir diğeri, Nil Karaibrahimgil ile yapılan röportaj idi. Söz konusu röportajda Mazhar Alanson’un da fikirlerine yer veriliyor ve Sayın Alanson Allah’ın varlığını oldukça güzel cümlelerle açıklayarak evrim teorisinin geçersizliğini açıkça dile getiriyordu.
Fakat Nil Karaibrahimgil’in sözlerinden, evrim konusunda yanıldığı bazı noktalar olduğu anlaşılıyordu. Söz konusu noktalar şu şekilde özetlenebilir:
Darwinizm’in “bilim” olduğu yanılgısı:
Darwinist diktatörlüğün etkisinde kalmış pek çok kişide olduğu gibi, Karaibrahimgil de, Darwinistlerin uzun zamandır verdiği yanlış telkine kapılmış gibi görünmektedir. Bu yanlış telkin, Darwinizm’in bir “bilim” olduğu aldatmacasıdır.
Darwinizm, bilim adına ortaya atılmış bir kitle aldatmacası, bir pagan dinidir ve bu yönüyle elbette Darwinizm bir inançtır. Darwinizm’in bilim olabilmesi için, iddialarını bilimsel olarak kanıtlamış olması gerekir. Oysa BİLİM KESİN DELİLLERLE DARWİNİZM’İ ÇÜRÜTMÜŞTÜR. Darwinizm’in 21. Yüzyılda gelmiş olduğu durum şudur:
* Darwinizm’in doğru olması için trilyonlarca ara fosil olması gerekir, fakat bulunan 100 milyon fosilin içinde TEK BİR TANE BİLE ARA FOSİL YOKTUR.
* Darwinizm’in iddiasına göre tesadüfen hayali bir “ilk hücre”nin oluşmuş olması gerekir. Ama hücrenin tek bir PROTEİNİN BİLE TESADÜFEN MEYDANA GELMESİ İMKANSIZDIR.
* Mutasyonların canlıları evrimleştirebilmesi gerekir, ama MUTASYONLARIN %99’UNUN ZARARLI, %1’NİN ETKİSİZ OLDUĞU KANITLANMIŞTIR.
* Doğal seleksiyonun evrimleştirebilmesi gerekir. Fakat DOĞAL SELEKSİYON YOLUYLA BİR CANLININ YENİ ÖZELLİKLER KAZANAMAYACAĞI bugün tartışılamaz bilimsel bir gerçektir.
* Eğer Darwinizm bilimsel ise, Darwinist bilim adamlarının sahtekarlıklara başvurmamaları gerekir. Fakat evrim tarihi, oldukça şaşırtıcı sahtekarlıklarla doludur.
* Eğer Darwinizm bilimsel ise, Darwinistlerin tüm fosilleri ortaya çıkarmaları ve bunları yüz akı ile sergilemeleri gerekir. Fakat DARWİNİSTLER YER ALTINDAN ÇIKAN 100 MİLYON FOSİLİ SAKLAMIŞLARDIR. Evrim sergilerinde var olan tek şey ise sahtekarlık ürünü olan çizimler ve posterlerdir.
* Eğer Darwinizm bilimsel ise, Darwinistlerin 540 milyon yıllık muhteşem Kambriyen fosillerini de insanlardan gizlememeleri gerekir. Fakat bu fosiller TAM 70 YIL BOYUNCA SAKLANMIŞTIR.
* Eğer Darwinizm bilimsel ise insanın hayali evrimine delil gösterilen kafataslarının bilimsel olarak sahte olduğunu, tamamının ya soyu tükenmiş maymunlara ya da insanlara ait olduğunu itiraf edebilmeleri gerekmektedir. Ancak birkaç Darwinist dışında bunu açıkça söyleyememektedirler.
Dolayısıyla Nil Karaibrahimgil yanılmaktadır. Bilimin tüm dalları, Darwinizm’i kesin olarak reddetmiştir. Darwin’in günümüzden 150 yıl önce söylediği söz gerçekleşmiş, TEK BİR ARA FOSİL OLMAMASI KARŞISINDA teorisi kesin olarak çöküşe uğramıştır.
Fakat Nil Karaibrahimgil’in sözlerinden, evrim konusunda yanıldığı bazı noktalar olduğu anlaşılıyordu. Söz konusu noktalar şu şekilde özetlenebilir:
Darwinizm’in “bilim” olduğu yanılgısı:
Darwinist diktatörlüğün etkisinde kalmış pek çok kişide olduğu gibi, Karaibrahimgil de, Darwinistlerin uzun zamandır verdiği yanlış telkine kapılmış gibi görünmektedir. Bu yanlış telkin, Darwinizm’in bir “bilim” olduğu aldatmacasıdır.
Darwinizm, bilim adına ortaya atılmış bir kitle aldatmacası, bir pagan dinidir ve bu yönüyle elbette Darwinizm bir inançtır. Darwinizm’in bilim olabilmesi için, iddialarını bilimsel olarak kanıtlamış olması gerekir. Oysa BİLİM KESİN DELİLLERLE DARWİNİZM’İ ÇÜRÜTMÜŞTÜR. Darwinizm’in 21. Yüzyılda gelmiş olduğu durum şudur:
* Darwinizm’in doğru olması için trilyonlarca ara fosil olması gerekir, fakat bulunan 100 milyon fosilin içinde TEK BİR TANE BİLE ARA FOSİL YOKTUR.
* Darwinizm’in iddiasına göre tesadüfen hayali bir “ilk hücre”nin oluşmuş olması gerekir. Ama hücrenin tek bir PROTEİNİN BİLE TESADÜFEN MEYDANA GELMESİ İMKANSIZDIR.
* Mutasyonların canlıları evrimleştirebilmesi gerekir, ama MUTASYONLARIN %99’UNUN ZARARLI, %1’NİN ETKİSİZ OLDUĞU KANITLANMIŞTIR.
* Doğal seleksiyonun evrimleştirebilmesi gerekir. Fakat DOĞAL SELEKSİYON YOLUYLA BİR CANLININ YENİ ÖZELLİKLER KAZANAMAYACAĞI bugün tartışılamaz bilimsel bir gerçektir.
* Eğer Darwinizm bilimsel ise, Darwinist bilim adamlarının sahtekarlıklara başvurmamaları gerekir. Fakat evrim tarihi, oldukça şaşırtıcı sahtekarlıklarla doludur.
* Eğer Darwinizm bilimsel ise, Darwinistlerin tüm fosilleri ortaya çıkarmaları ve bunları yüz akı ile sergilemeleri gerekir. Fakat DARWİNİSTLER YER ALTINDAN ÇIKAN 100 MİLYON FOSİLİ SAKLAMIŞLARDIR. Evrim sergilerinde var olan tek şey ise sahtekarlık ürünü olan çizimler ve posterlerdir.
* Eğer Darwinizm bilimsel ise, Darwinistlerin 540 milyon yıllık muhteşem Kambriyen fosillerini de insanlardan gizlememeleri gerekir. Fakat bu fosiller TAM 70 YIL BOYUNCA SAKLANMIŞTIR.
* Eğer Darwinizm bilimsel ise insanın hayali evrimine delil gösterilen kafataslarının bilimsel olarak sahte olduğunu, tamamının ya soyu tükenmiş maymunlara ya da insanlara ait olduğunu itiraf edebilmeleri gerekmektedir. Ancak birkaç Darwinist dışında bunu açıkça söyleyememektedirler.
Dolayısıyla Nil Karaibrahimgil yanılmaktadır. Bilimin tüm dalları, Darwinizm’i kesin olarak reddetmiştir. Darwin’in günümüzden 150 yıl önce söylediği söz gerçekleşmiş, TEK BİR ARA FOSİL OLMAMASI KARŞISINDA teorisi kesin olarak çöküşe uğramıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder